ZERDÜŞTÇÜLÜKTE İBÂDET-ÂYİN-MERASİMLER
/ — Ateş ve Ateşgedeler
Ateşin; Zerdüşt tarafından, tapılması gereken bir ilâh olarak gösterildiği kanısı yanlıştır. Zerdüşte göre ateş sadece Ahuru Mazda'nın bir sembolü idi. (11)
Ayrıca evrensel dinlerin hemen hepsinde ateşe özel yer tanınmaktadır. Örneğin Yahudilerde, ateş de kurban sayılırdı. Ne var ki Zerdüştîler ateşin taşıdığı ilâhi Şa'şayı yüceltmiş, ve büyük hürmet göstermişlerdir. Zerdüştînin, namaz kılarken kıblesi ateştir.
Günde beş vakit namaz, bu kıbleye yönlerek kılınır. Ancak ateşe tapma, herşeye rağmen bahis konusu değildir. Temizleyici bir unsur olarak kabul edildiğinden Yasnalarda ateşin faydalarından bahs olunmakta ve ateş övülmektedir.
Zerdüştî ateşgedeleri de bu sebeple Ahuza Mazdaya saygı göstermek için inşa edilmişlerdir. Ateşgedeler türlü devirlere göre değişik şekiller almakla beraber bunların hepsinde, içinde ateşin yandığı ateşdan denilen aletler vardır. Ateşban denilen ateş yakıcıları ise ağız ve burunlarını bağlıyarak nefesleriyle kutsal ateşi kirletmemeye çalışırlar. Ateşin yandığı yer daima mabedin ortasında bulunur, ve ateş orada devamlı yanar.
Ateşgede dışında bir yerde ateş yakılacak oulrsa belli bir merasimin yapılması şarttır. Herhangi bir sebeple ateşe üflemek son derece günah ve derhal öldürülmeyi gerektirecek kadar ağır bir suçtur. Ateş ve güneş, horoz ve cennet kuşu ile sembolize edilirler. (12)
II — Zerdüştîlikte namaz
Daha önce belirttiğimiz gibi Zerdüştîlikte de günde beş defa namaz kılınır. Sabah namazının Zerdüştlükte özel bir yeri olduğundan ve sabah namazına da insanları horoz kaldırdığından bu hayvan kutsal kabul olunur. Zerdüştîlerde asıl kıble güneştir. Güneş olmadığı zaman da daha önce görmüş olduğumuz gibi ateşe yönelinir.
Önceleri ibadet açıkda yapılırken daha sonra ateşgede yapma usulü yerleşmiştir. İbadetin ferdi ya da toplu halde yapılması mümkündür. Toplu haldeki ibadetleri mubitler yönetir. Zerdüşt rahipleri üç sınıftır : Bunlar sırasıyla Herbit, Mubit, ve Destur Mubit adını alırlar. (13)
III — Zerdüştîlikte kurban
Mazdeizmin gelişmesinden önce İranda yığın halinde hayvan kesme suretiyle ömrün uzatılabileceğine dair bir inanç vardı. Zerdüşt bu inancı ortadan kaldırmak için çok mücadele etmiştir. Zerdüştün bu çabasının nedenini hayvanları koruma arzusunda olduğu kadar, sosyal görüş açısının genişliğinde de aramak gerekir. Nitekim bu toplu hayvan imhasının toplumun ekonomik gücüne olan menfi tesirlerini görmemek imkânsızdır. Toplumun fertlerinden büyük bir kısmının yiyecek et bulamazken, diğer bir kısmının da ömür uzatma ümidiyle toplu hayvan kesimini benimsemesi Zerdüştün sosyal adalet anlayışıyla bağdaşamıyordu; Bu sebeple kanlı, hayvan katliamları Gatalarda menedilmektedir. (14) Ayrıca Yahudilerde olduğu gibi Zerdüştilikte de ateş yakmak kurban sayılmaktadır.
IV — Evlenme
Mazdeizmin evlilik konusunda ortaya koyduğu zannedilen kaideler son derece yanlış anlaşılmakta ve Mazdeizmden önce îranda yürürlükte olan evlenme ile ilgili kaideler bu dine mal edilmektedir. O kadar ki meselâ; Londra Üniversitesi Profesörlerinden Deniş Saurat, meslekdaşlarınm büyük çoğunluğu gibi mazdeizmin, ana, bacı ve evlâtla evlenmeyi teşvik ettiğini yazabilmektedir. (15) Oysa Zerdüştilik en fazla amca kızı ile evlenmeyi kabul eder.
Îranda, mazdeizm yerleşmeden önce, yakın akrabalarla, hatta derecesi yukarda belirttiğimiz ölçüde de olsa evlenmeye cevaz vardı. Ancak Zerdüşt bu kötü adetleri asla kabul etmiyerek bunlarla devamlı olarak mücadele etti.
Eski İranda evlenme konusundaki bu kötü adetlerin dışında buna paralel diğer garip âdetler de vardır. Meselâ evlenmenin dini şeklî şartlarının yerine getirilmiş sayılması için muğlardan fetva almak yani gelinin önce muğ ile yatması gerekir. (16) Bu safhadan sonradır ki kadın kocasına teslim olunurdu.
Zerdüştün bütün bu adatlerle çok sıkı mücadele etmesine ve «size kitap bırakdım, sizi şuurluluğa davet ediyorum. Kızınız, ananız, bacınız size haram kılındı»(17) demiş olmasına rağmen ortaya koyduğu dini bu gibi kusurlarla malûl göstermek bilgisizlik değilse eğer, kasıt eseri sayılmak gerekir.
Ayrıca Sasaniler zamında Mazdek adında birisinin; insanların bütün mallara ve kadınlara ortak olması gerektiğini ileri sürdüğünü görmüştük. Bu şahsa göre suya, ışığa ortak olunduğu gibi herşeye ortak olunmalıdır, evlenme akti kaldırılmalıdır. Nuşi Revan zamanında Mazdek, taraftarlarıyla birlikte isyan etmiş ve bunları Mazdekle birlikte öldürülmüşse de, ileri sürdüğü fikirler âdet olarak muayyen bir bölgede yaşamağa devam etmiştir.
Özetleyecek olursak, îranda yerleşmiş bulunan ve Mazdeizmle hiçbir ilgisi bulunmayan bir çok kötü âdet bilerek ya da bilmeyerek zoroastrizme mal edilmiştir. Bu konuda söylenenlerin yanlış olduğunu, halen toplu halde yaşamakta olan Zerdüştîlerin hayat ve evlenme tarzlarını inceleyerek doğrulamak herzaman mümkündür.